İstanbullu’nun bitmeyen trafik çilesini çözmek için teknoloji yeterince kullanılıyor mu?
Teknolojinin hızına yetişmek bazen mümkün olmuyor. Hayal ettiğiniz, keşke şöyle bir şey yapsalar dediğiniz ne varsa birileri tarafından geliştiriliyor. Her yeni teknoloji domino etkisi oluşturup yeni gelişmeleri beraberinde getiriyor.
İstanbul’un bitmeyen trafik çilesini sadece teknolojiyi kullanarak çözmek tabii ki mümkün değil. Milyonlarca insanın yaşadığı dünyanın en büyük metropolleri arasında yer alan İstanbul’un büyük ulaşım projelerine ihtiyacı var. Son yıllarda tamamlanan projelere devam eden büyük projeler de eklendiğinde bir rahatlama olacaktır. Tüm bu projeler orta ve uzun vadede hayata geçebilecek projeler.
Peki kısa vadede teknolojiyi daha etkin kullanarak İstanbul trafiğinde neler yapılabilir?
Her gün özel aracıyla işe gidip gelen birisi olarak İstanbul trafiğinde etkin kullanılması gereken teknolojileri şu şekilde özetleyebilirim.
Büyük Veri
Son dönemin en büyük teknoloji trendleri arasında yer alan hatta geleceğin petrolü olarak adlandırılan büyük veriyi (Big Data) İstanbul’da etkin kullanıyor muyuz?
Tabii büyük veriyi kullanabilmek için öncelikle bu veriyi doğru bir şekilde toplamak ve güncel tutmak şart.
İnsanların hangi ulaşım araçlarıyla hangi noktalar arasında seyahat ettiği bilgisi büyük verinin iskeletini oluşturacaktır.
İnsanların evden işe ortalama gidiş süresine Commute Time (seyahat süresi ) deniliyor. Büyük veri aracılığıyla bu süre hesaplanmalı ve dünya ortalaması olan 40 dakikanın altına inilmesi için projeler geliştirilmeli.
Toplu taşımadaki sefer tarifeleri ve güzergahları büyük veri dikkate alınarak yeniden düzenlenebilir.
Akıllı Sinyalizasyon
Kırmızı ışıkta uzun araç kuyrukları oluşmasına neden olan sabit sinyalizasyon sistemleri yerini artık trafiğin akışını analiz edip araçları yönlendiren akıllı sinyalizasyon sistemlerine bırakıyor.
Sadece tek bir kavşaktaki bekleme süresini değil tüm trafik akışını analiz eden ve sürücüler için optimum bekleme süresini hesaplayan sistemler mevcut.
Bir kavşaktaki yoğunluğun etki ettiği diğer yolları da dikkate alarak çalışan bu sinyalizasyon sistemleri tüm İstanbul’un en önemli iki arteri konumundaki TEM ve E5‘teki yoğunluğun en önemli nedenleri arasında katılım noktalarının kontrolsüz oluşu. Katılım noktalarında akıllı sinyalizasyon sistemi ile ana arterdeki akış sağlanabilir. İstanbul’un 2 katından fazla araç bulunan Los Angeles‘ta bu sistem yıllardır başarıyla kullanılıyor.
Mobil Uygulamalar
Akıllı telefon kullanımı %50’leri geçmiş durumda. Artık herkesin elinde onlarca uygulama yüklü akıllı telefonları görüyoruz. İstanbul’daki sürücülerin ellerinden düşürmediği İBB Cep Trafik veYandex Trafik gibi uygulamalar mevcut. İETT‘nin uygulaması ise otobüs saatleri ve güzergahları hakkında anlık bilgiler sunuyor.
İstanbul’da yaşayanların büyük verisini toplamaya yardımcı ve tüm ulaşım sistemine entegre bir mobil uygulama ise henüz yok. 2013 ve 2014 yıllarında gerçekleştirilen HACKATHONIST gibi mobil uygulamaları teşvik eden etkinlikler sürdürülmeli.
Drone
İster insansız hava aracı (İHA), ister Drone olarak adlandıralım, bu cihazların 2016 yılında hayatımızda daha çok yer edinecekleri kesin. Maçlarda, konserlerde ve birçok alanda sıkça kullanılan Drone’ların İstanbul trafiğinde neden kullanmıyoruz?
Havadan trafik denetimleri için kullanılabilecek en güvenilir ve en hesaplı yöntem olarak Drone’lar rakipsiz. Özellikle kural ihlalleriyle diğer sürücülerin zamanından çalanların tepelerinde uçan bir Drone ile hizaya geleceklerini düşünüyorum.
Drone’lar trafik ekibinin erişemediği noktalara hızlıca erişip görüntü alabilir. Trafik kazalarına ilk müdahaleyi yapabilir. CES 2016’da tanıtılan insan taşıyan drone gibi modeller trafik ekiplerince kullanılabilir.
Drone kullanımında tek sıkıntı araç plakalarının havadan okunamaması olabilir. Ancak Drone’lar EDS sistemleriyle entegre edilirse Drone’un tespit ettiği araç plakası en yakın EDS kamerasıyla görüntülenebilir.
EDS
Uzunca bir süredir kullanılan EDS (Elektronik Denetleme Sistemi) daha etkin kullanılabilir. EDS kameralarının yerleri artık sürücüler tarafından bilindiğinden bu noktalar dışında trafik ihlalleri devam ediyor. Son aylarda başlatılan Mobil EDS‘nin daha etkin olduğu görülüyor. Mobil EDS yaygınlaştırılabilir.
Özellikle katılım yollarındaki ve kavşaklardaki taralı alan ihlallerini tespit edecek sabit EDS’ler tüm önemli noktalara yerleştirilebilir. Alan taraması yapabilen kameralar sayesinde şerit ve taralı alan ihlallerinin önüne geçilebilir.
Yakın zamanda açılan Whatsapp ihbar hattı, yasal mevzuatın uygun olmaması gerekçesiyle iptal edildi. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak vatandaşların kural ihlallerini ihbar edebilmelerine imkan sunan servisler devreye alınabilir.