Bu sene üçüncüsü gerçekleştirilen Huawei Connect etkinliği 10-12 Ekim tarihleri arasında Çin’in Şangay kentinde World Expo Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
“Activate Intelligence” temalı bu yılki etkinliğin ana konusu yapay zeka (AI – Artificial Intelligence) oldu. Şirket artık kurumsal çözümlerinin merkezine de yapay zekayı konumlandırıyor. Perakende çözümlerinden akıllı şehirlere kadar geniş bir yelpazede çözümleri bulunan şirket, artık tüm çözümlerinin entegre bir yapıda hiyerarşik yapay zeka algoritmaları ile birlikte sunacak.
Etkinlik sırasında görüşme fırsatı bulduğum Huawei Türkiye Kurumsal İşletme Grubu Genel Müdürü Robben Zeng sorularımı yanıtladı.
Huawei Türkiye’de ICT (Information and Communication Technologies) ekosistemi için önemli bir partner konumunda. Türkiye’deki 5G çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sizin de belirttiğiniz gibi Türkiye’nin ICT ekosisteminde önemli bir role sahibiz. Türkiye’nin 3G ve 4.5G’ye geçiş sürecinde yer aldık. Vodafone’un şebekesinin tamamında, Turkcell ve Türk Telekom’un şebekelerinin yarısında Huawei imzasını görebilirsiniz.
5G için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’deki ICT Summit’de gerçekleştirdiğimiz 5G demosunda 35 Gbps hıza ulaştık. 5G’yi 700 Mhz bandında test ediyoruz. Teknoloji Şehirleri (Techcity) etkinliğinde 70 Gbps rekor hıza ulaşmayı başardık. Huawei’nin Ankara’daki 5G Vadisi’ndeki çalışmaları devam ediyor ve Türkiye’nin 5G’ye geçişine hazırız. 5G ekosistemini sağlıklı bir şekilde kurmak için küresel deneyimimizi Türk regülatörlerle, operatörlere ve tüm diğer paydaşlarla paylaşıyoruz.
Huawei’nin dijital stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Huawei, tam bağlı ve akıllı bir dünya için geliştirdiği dijital ürün ve çözümlerini tüm bireylere, evlere ve kurumlara götürmeye adayan bir şirket. Huawei, bilgi, otomasyon ve akıllı teknolojiler için elverişli bir platform sağlamak için ICT altyapısı ve akıllı cihazlara odaklanıyor. Bu platform üzerinde iş ortaklarımız kendi içerik, uygulama ve bulutlarını geliştirebilirler. Akıllı bir dünyaya geçiş yapmadan önceki zorluklarla halen karşılaşıyoruz. Sürdürülebilir büyüme için öncelikle içeride sonrasında dışarıdaki kısıtlamalar ve sınırların ötesinde hareket etmek zorundayız. Birlikte geleceği daha iyi şekillendirmek için yeteneklerimiz, bağlantılarımız, iş deneyimi ve iş ortaklarımızla tüm endüstrilerde sınırların ötesine geçmeliyiz. 5G ile birlikte sinyal taşıyıcı ağlar daha fazla amaçla kullanılacak ve insanlara, nesnelere ve endüstrilere daha fazla alanda servis sunacaklar. Bir fiziksel ağ milyonlarca kullanım örneği sunabilecek. Huawei 5G ArGe çalışmaları için 2018 yılında 5 milyar Çin Yuanı yatırım gerçekleştirerek kablosuz erişim ağları, taşıyıcı ağlar, çekirdek ağlar ve cihazların olduğu bir dizi ticari 5G ekipmanını piyasaya sunacak. Ek olarak Huawei dünya çapında NB-IoT ağlarının geniş ölçekte ticari dağıtımını yaparak, NB-IoT bağlantı sayısını 100 milyonun üstüne çıkaracak.
Hangi tür akıllı şehir servisleri üzerinde çalışıyorsunuz?
Akıllı bir şehrin tanımı geniş ölçüde değişebilirken, bir şehrin ¨zekasını¨ değerlendirmek için kullanılan standart, kentin kaynaklarını verimli bir şekilde yöneten ve sakinleri için yaşanabilirlik düzeyini geliştiren etkinliklerdir. Akıllı şehirlerle ilgili popüler bir kavram olan Bilgi ve İletişim Teknolojisinin (ICT) –Nesnelerin İnterneti (IoT), Bulut Bilişim ve Büyük Veri– belediye hizmetlerinin daha etkileşimli ve verimli hale getirilmesi için kullanılmasını kapsar.
Tek başına bir teknoloji bakış açısıyla başarıyı değerlendirmekten ziyade, akıllı bir şehri zorlu koşullar altında gösterdiği kolektif çabaya göre değerlendirmek doğru olacaktır.
Akıllı şehir girişimleri iki perspektiften analiz edilebilir: kapsam ve içerik. Kapsam açısından birçok devam eden proje şehrin kilit altyapısını ve servislerini ya da problemlerin çözümü için geliştirilen akıllı çözümleri kapsar. Bir akıllı şehir projesinin içeriği akıllı uygulamalar ile altyapı iyileştirmelerini yeni servislerin sunulması (ör: akıllı park ya da kişisel sağlık takibi) gibi nispeten kolay ve mevcut idareyi zorlamayacak uygulamaları kapsar. Genellikle zor olan mevcut altyapıdaki kilit bileşenleri akıllı su ve elektrik sayacı gibi yeni nesil akıllı servislere dönüştürmektir.
Dünyanın dört bir yanındaki akıllı şehir projeleri yönetim, servis, finansman, iş modeli, teknoloji ve devlet teşvikleri alanlarında benzer büyüme karakteri sergiliyor. Açık ve kapsayıcı ağlar dahil olmak üzere akıllı şehir girişimlerine katılmak için toplumun çeşitli kesimlerini teşvik etmek için çok sayıda araç ve teknoloji mevcuttur; açık veri altyapısı; görselleştirme, emülasyon ve oyunlaştırma kullanımı; vatandaş katılımı; ve koordineli yönetim.
Akıllı Ulaşım: Trafik sıkışıklığını azaltmak için sensörle gerçek zamanlı toplanan veriler analiz edilerek trafik sinyalizasyonu ayarlanmaktadır.
Akıllı Şebeke: Elektrik şirketleri için dağıtım verimliliğini artırmak ve sorunlarının hızlıca tespit edilip çözülmesini sağlıyor.
Akıllı Kamu Güvenliği: Şehirdeki tüm aktivitelerin anlık izlenerek polis, itfaiye ve ulaşım birimleriyle koordineli olarak paylaşılması.
Akıllı Sağlık Hizmeti: Hastaların evlerinde takip edilmesini sağlayarak kısıtlı kaynaklara sahip hastaneler üzerindeki baskının azaltılması.
Akıllı Eğitim: Sanal sınıflar ve yenilikçi çalışma alanları ile öğrencilerin daha verimli ve güvenli bir ortamda eğitim almalarının sağlanması.
Akıllı şehir servisleri çoğunlukla enerji, çevre ve ulaşıma odaklanmıştır. ICT ile maliyetlerin düşürülmesi, kaynakların verimli kullanımının sağlanması ve kirliliğin önlenmesi hedefleniyor. Uygun toplu taşıma seçenekleri sunan akıllı sistemler ile trafikteki özel araç sayısı azaltılırken seyahat süreleri de kısalmaktadır.
Türkiye’de yakın zamanda IoT uygulamalarına başladınız. Bu alanda sunduğunuz servislerin detaylarından bahseder misiniz?
Huawei, endüstriler ve operatörler için aralarında açık kaynak işletim sistemi, Huawei LiteOS, IoT iletişim modül ve çipleri, eLTE/NB-IoT/5G ağları, EC-IoT ağ geçişi ve akıllı ev ağ çıkışı, IoT bağlantı yönetim platformu ve IoT ağ entegrasyon servislerinin de yer aldığı birçok IoT çözümü sunuyor. IoT uygulamaları, E2E IoT çözümleri için endüstriyel cihazlar geliştirmek, satmak veya E2E IoT çözümlerini entegre etmek gibi çözümleri ise Huawei sunmuyor. Huawei, partnerlerle birlikte endüstriler için entegre IoT çözümleri için güçlü bir IoT ekosistemi oluşturmaya odaklanmış durumda.
Huawei olarak 16 senedir Türkiye’de faaliyet gösteriyorsunuz. Türkiye’deki orta ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir? Türkiye, ICT alanında Huawei için neden önemli?
Huawei bilgi ve iletişim teknolojileri alanında dünyanın önde gelen teknoloji şirketi, en büyük ICT sağlayıcıları arasında, en çok akıllı telefon satan 3’üncü marka ve 2016 yılında Fortune 500 listesinde 126’ıncı sırada yer aldı.
Türkiye’deki faaliyetlerimize 2002 yılında Ankara ofisimizi açarak başladık. Huawei Türkiye olarak bu ülkenin insan kaynakları ve coğrafi konumunun avantajlarını kullandık. 2009 yılından beri Ortadoğu ve Kafkasya’daki 11 ülkenin yönetiminin bağlı olduğu bölgesel yönetim merkezimiz Türkiye’de.
Huawei Türkiye olarak Türkiye’nin 2023 vizyonunun en büyük destekçileri arasındayız. Türkiye’nin yakın bir gelecekte en büyük 10 ekonomi arasında yer alacağına inanıyoruz. Türkiye’deki 1400 çalışanımız, en üst seviyedeki CMMI sertifikasına sahip Ar-Ge merkezimiz, eğitim ve inovasyon merkezlerimiz ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 14 üniversite ile birlikte 30 projede işbirliğimiz bulunuyor. Öncelikli hedefimiz Türkiye’deki operatörler, kurumlar ve tüketiciler için maksimum değer oluşturmak